Site icon Bursa Tabip Odası

Ankara’da Gerçekleştirilen Saldırıyı ve Arkasındaki Güçleri Lanetliyoruz!

Ankara’da Gerçekleştirilen Saldırıyı ve Arkasındaki Güçleri Lanetliyoruz!

Dün Ankara’nın merkezinde yer alan birçok önemli kamu kurumunun bulunduğu Devlet Mahallesi’nde gerçekleştirilen acımasız saldırı sonucunda resmi rakamlara göre 28 kişi hayatını kaybetmiş, 61 kişi yaralanmıştır. Bu saldırı, daha önce benzer bir saldırıya maruz kalmış, birçok üyesini kaybetmiş bizleri derinden üzmüştür. KESK, DİSK, TMMOB ve TTB Bursa bileşenleri olarak Ankara’da gerçekleştirilen bu saldırıyı lanetliyor, yakınlarını kaybedenlere başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
        
Daha önceki saldırılarda olduğu gibi, son Ankara saldırısında da “jet hızıyla” yayın yasağı getirilmesi dikkat çekicidir. Yayın yasağına karşı halkın gerçekleri öğrenme hakkı vardır. Saldırıyla ilgili gerçekler tüm açıklığıyla ortaya çıkarılmalı, sorumlular, saldırının arkasındaki güçler ve bu saldırıya neden olanlar hesap vermelidir.

Bizler bu ülkenin yurttaşları olarak, saldırıları kınamak ve lanetlemek ile yetinemeyiz. Ülkemiz topraklarını neden her gün kanla yıkandığını, ülkenin her yerinde kan ve gözyaşının aktığını sormak bizim yurttaşlık sorumluluğumuzdur.

7 Haziran seçiminden sonra istikrar vaadiyle yönetime gelen AKP iktidarı tüm ülkeyi istikrarsızlık ve kaosa sürüklemektedir. İçeride ve dışarıda savaş politikalarını yürüten AKP iktidarına soruyoruz:

İstikrar’dan anladığınız Ankara’nın göbeğinde patlayan bombalar mıdır?
İstikrar’dan anladığınız Suriye’de savaşın eşiğine gelmek midir?

İstikrardan anladığınız ülkemizin birçok bölgesinde; Cizre’de, Sur’da, İdil’de… Ölüm ve gözyaşı mıdır? İstikrar’dan anladığınız sıfır sorun politikasından tüm komşularımızla düşman hale gelmek midir?

İstikrardan anladığınız Ortadoğu’da İŞİD ve cihatçı örgütleri desteklemek midir?

Ankara’da devletin en önemli kurumlarının bulunduğu alanda gerçekleşen patlama göstermektedir ki bu soruları sormadığımız müddetçe bu ülkede hiç birimizin can güvenliği yoktur. Yapılması gereken, iç ve dış politikada ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı söylem ve uygulamalardan uzak durmaktır. Aylardır ısrarla sürdürülen savaş ve şiddet politikalarındaki ısrar Türkiye’nin daha büyük saldırıların hedefi haline gelmesinden başka bir sonuç vermeyecektir.

Bizler bu ülkenin emek örgütleri olarak iktidarı uyarıyoruz. İçeride ve dışarıda yürüttüğünüz savaş politikası ülkeyi kan gölüne çevirdi. Bir an önce bu politikalardan vazgeçin. Dünkü saldırının ve tüm katliamların sorumlusu ülkemizi savaş politikası ile yönetmeye çalışan iktidardır. Biz emekçilerin tek talebi ise BARIŞ’tır. Çünkü savaş politikasını yürüten iktidar aynı zamanda kamu emekçilerinin iş güvencesine ve işçilerin kıdem tazminatına saldırmaktadır. Kaos isteyen iktidar en küçük bir hak talebine bile tahammül edememekte, günlerdir Artvin’de doğasını koruyan halka polis ve jandarma ile saldırmaktadır. Tüm halkın taleplerini savaş politikaları ile sindirmek isteyen iktidara karşı biz emekçiler barışın sesi olacağız. Bu ülkenin kan ve gözyaşının ülkesi olmasına izin vermeyeceğiz.

Artık yeter, ölmek, yaralanmak ve sakat kalmak istemiyoruz.

Artık yeter, her yeni güne başlarken nerede bomba patlayacağını düşünmek istemiyoruz.
Bir kez daha katliamda hayatını kaybeden yurttaşlarımızın acısını yüreğimizde hissederek ailelerine ve yakınlarına başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.

Exit mobile version