Site icon Bursa Tabip Odası

Ek Ödeme Adaletsizliği Ortadan Kaldırılsın!

Bursa Tabip Odası’nın yanlarında durduğu asistan hekimler, hakları için Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi önünde biraraya geldi. BTO Başkanı Dr. Levent Tufan Kumaş, Genel Sekreter Dr. Muhsin Güllü ile, BTO eski dönem başkanları Prof. Dr. Alpaslan Türkkan ve Prof. Dr. KAyıhan Pala’nın da katılım gösterdiği etkinlikte Pediatri Asistanı Dr. Emre Karaağaç’ın okuduğu açıklama şöyle:

“Bizler, Türkiye’nin dört bir yanında görev yapmakta olan asistan hekimler olarak haklarımızı savunmak
için ülke çapinda üniversitelerde çalışan meslektaşlarımızla iletişim kurduk ve bu basın açıklamasını
meslek örgütlerimizle birlikte tüm ülkede tek ses olarak yapma kararı aldık.
Üniversitelerde görev yapan asistan hekimler olarak bulunduğumuz iller hatta bölgelerde en zor vakalarla
baş etmeye, en ağır hastaları tedavi etmeye çalışıyoruz. Bu sağlık sistemi içerisindeki yükün önemli bir
bölümünü biz asistan hekimler çekmekteyiz.
Sağlık bakanlığına, Yükseköğretim Kurumu’na, hocalarımıza, tüm hekim ve sağlık emekçisi
arkadaşlarımıza ve halkımıza sesleniyoruz.
Özlük haklarımız için verdiğimiz mücadelede yaklaşık 1 yıl önce bizlere sözler verilmiş, müjdeler
duyurulmuştur. Bu sözler yerine getirilmemiş, sürekli oyalanmış ve beklememiz istenmiştir. Sağlıkta
şiddet, nöbet sayılarının azaltılması, nöbet ertesi izin hakkı, tek kalemde yatan ve emekliliğe yansıyan
ödemeler gibi taleplerimiz konusunda hala somut ve gerçekçi adımlar atılmamıştır. Bununla birlikte 12
Ağustos’ta yayınlanan Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği ile ek ödemeler üzerinden bir gelir artışı
sağlanmıştır. Ancak yayınlanan yönetmelik, üniversitede çalışan hekimleri Yükseköğretim Kurumu’na
bağlı oldukları gerekçesiyle kapsamamıştır. İtirazlarımız sonucunda Yükseköğretim Kurumu’nun da buna
yönelik bir çalışma başlattığı ilan edilmiş fakat hala net bir tarih ilan edilmemiş, aylardır bekleyen bizlere
yine belirsiz vaatler ve bekleme süreci reva görülmüştür. Mevcut durum sonucunda Sağlık Bakanlığı’na
bağlı hastanelerde çalışan hekimler ile üniversite hastanelerinde çalışan hekimler arasında, aynı işi
yapmalarına rağmen, 2 kattan daha fazla gelir farkı oluşmuştur. Bu sorunun en kısa sürede çözülmemesi
halinde Tıpta Uzmanlık Sınavı’nda üniversitelerin tercih edilirliği düşeceğini ve şu an çalışmakta olan
hekimlerin istifa edeceğini tahmin etmek zor değildir.
Ayrıca getirilen yönetmelik, geleceğin sağlıkçılarını ve bilim insanlarını yetiştiren, tıp fakültesi eğitiminde
önemli yeri olan temel tıp bilimleri alanlarında görev yapan öğretim üyeleri ve asistan hekimleri taban
katsayısı üzerinden klinik branş hekimlerinden ayırıp “gelir getirmeyen hekimler” olarak dışlayarak onur
kırıcı ve kabul edilemez bir durum oluşturmuştur. Performansı ortadan kaldırma iddiasıyla duyurulan
yönetmelik gerek taban katsayı ayrımlarıyla gerekse belirsiz teşvik uygulamasıyla performans sistemini
daha da derinleştirmiştir. Mevcut yönetmelik değişmezse hekimler önümüzdeki dönemde bilimsel
araştırmayı, halk sağlığını, tıp eğitimini önceleyen bölümleri tercih etmeyecek; en çok teşvik
kazanabileceği bölümleri tercih edecektir. Branşları ve hekimleri yarışa sokup kârlılık üzerinden ödeme
yapan bu sistem yerine gerçek anlamıyla performansa dayalı olmayan bir sistem talep ediyoruz.
Sürekli görmezden gelinen, sesleri duyulmak istenmeyen yabancı uyruklu asistan hekim kadrolarında
çalışmakta olan meslektaşlarımız bütün iyileştirilmelerden muaf tutulmakta, asgari ücretin altinda bir
maaş almakta, birçoğu sigortasız çalışmaktadır.
Aylardır müjde şeklinde duyurulan iyileştirmelerin hayata geçirilmesi konusunda hala tatmin edici
uygulamalar yapılmamıştır. Etkili bir sağlıkta şiddet yasası çıkarılmamış, güvenli ve sağlıklı çalışma
koşulları oluşturulmamiş, özlük haklarımızda yeterli iyileştirmeler yapılmamıştır.
Gelinen noktada; asistan hekimler olarak 36 saat mesaiye, beş dakikada hasta bakma dayatmasına,
yoğun çalışma koşulları sebebiyle tıpta uzmanlık eğitimine ayrılan sürelerin yetersizliğine, sağlık
çalışanlarına yönelik devam eden şiddete karşi ortak mücadele ederken hak ettiğimiz gelir talebimize
cevap olduğunu iddia eden yeni yönetmelikle hekimlerin bölünme çabasına prim vermeyeceğimizi
bildiririz.
Yönetmelikle birlikte ek ödeme kapsamı dışında kalan üniversitelerin tıp ve diş hekimliği asistan, yan dal
asistan ve uzman hekimleri olarak; ortaya çıkan adaletsizliğin ortadan kaldırılarak hepimiz için insanca
yaşamamıza yetecek, güvencemize katkı sunacak gerçek ve emekliliğe yansıyan bir ücret artışı talebimizin
takipçisi olacağımızı, bununla birlikte asgari ücretin altında ücretlerle çalişan yabancı uyruklu asistan
hekim meslektaşlarimızın hakları da dahil diğer bütün özlük haklarımızı alma yolunda mücadele
edeceğimizi,
15 Eylül 2022 tarihine kadar tatmin edici düzenlemeler YÖK/SBA/yabancı uyruklu asistan hekim gibi
ayrımlara gidilmeden uygulamaya geçirilmezse bu tarihten sonra Türkiye’nin dört bir yaninda iş bırakma
eylemleri dahil hak arayışlarımızı daha gür sesle yapacağımızı bildiririz.
Kamuoyuna ve yetkililere saygıyla duyulur.”

Üniversite Asistan Hekimleri

Exit mobile version