Site icon Bursa Tabip Odası

İzmir Sağlık Platformu, İKÇÜ Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi’nde yaşanan sağlıkta şiddet olayını kınadı

İKÇÜ Atatürk Eğitim Hastanesi’nde gerçekleştirilen basın açıklaması öncesinde Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyesi Dr. Mübetcel İlhan, İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Funda Barlık Obuz ve İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Lütfi Çamlı yaralanan hekimi tedavi gördüğü serviste ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini ilettiler. Heyet daha sonra İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof.Dr. Ali Gürbüz’ü ziyaret ederek, sağlıkta şiddet olayları ve alınması gereken önlemler üzerine bir görüşme gerçekleştirdiler.

Saygı duruşuyla başlayan basın açıklamasında açış konuşmalarını İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Lütfi Çamlı ve SES İzmir Şube Eş Başkanı Hülya Ulaşoğlu yaptılar. Saldırıya uğrayan hekimin annesi anestezi uzmanı Dr. Nergiz Songür bir anne ve bir hekim olarak yaşanan saldırı ile ilgili duygularını ifade etti.

Platform üyesi dernek ve sendika temsilcilerinin sağlıkta şiddet konusunda yaptıkları kısa konuşmaların ardından, İzmir Sağlık Platformu adına ortak açıklamayı İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Funda Barlık Obuz okudu.

 

Sayı: 19-06

17.10.2019

Basın Açıklaması

16 Ekim 2019 tarihinde, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Atatürk EAH Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
polikliniğinde çalışan asistan hekim arkadaşımız, endikasyon dışı ilaç yazmasını isteyen hastanın hayati
tehlike oluşturacak şekilde, kesici aletle saldırısına uğradı. İzmir Sağlık Platformu olarak saldırıyı kınıyor,
kendisine acil müdahale yapılan meslektaşımıza geçmiş olsun diyoruz.
Sağlıkta şiddet durmuyor! Biz hekimler ve sağlık çalışanları bu koşullar altında görevimizi yerine
getiremiyoruz. Sağlık Bakanlığı’nın basın açıklamalarında belirttiğimiz uyarıları görmezden gelmesine
artık dayanamıyoruz. Daha kaç sağlık çalışanının yaralanması, ölmesi bekleniyor merak ediyoruz.
Sağlık emek ve meslek örgütleri uzun yıllardır sağlıkta yaşanan şiddetin nedenleri, şiddete karşı alınacak
önlemler konusunda kamuoyunu bilgilendirmekte, yöneticileri şiddeti durdurmak için sorumluluk
almaya davet etmektedir. Bütün bu çabalarımıza karşın, Dr. Ersin Arslan, Dr. Kamil Furtun, Dr. Aynur
Dağdelen ve Dr. Fikret Hacıosman’ın öldürülmeleri ve daha nice şiddet olayı ile ilgili siyasi iktidarın
hiçbir adım atmadığını üzülerek görüyoruz. Sağlık kuruluşlarında her gün ortalama 30 şiddet olayı
yaşanıyor. Bu sorun, bir yandan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının can güvenliğini tehdit ederken aynı
zamanda sağlık hizmeti sunumunu da engelliyor. Bu koşullarda sağlık hizmeti vermek kabul edilebilir
ve daha fazla sürdürülebilir değildir!
Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın bir sonucu olan kışkırtılmış sağlık talebinin eldeki hizmet olanaklarıyla
tam olarak karşılanamamasının, yurttaşların sağlık hizmet beklentisinin yapay biçimde yükseltilmesinin
gelinen tabloda katkısı büyüktür. Hastaneler günümüzde bir işletmeye dönüşmüş, hastaları ne kadar
iyileştirdiklerinden çok, ne kadar sayıda hasta baktıkları önem kazanmıştır.
Hastanelerde güvenlik zafiyeti olduğu, ateşli silahlarla, kesici aletlerle rahatlıkla servislere ve
polikliniklere girilebildiği görülmektedir. Kamu otoritesi, sağlık kuruluşlarının ve sağlık çalışanlarının
güvenliğini sağlamak için gerekli önlemleri almamakta, şiddeti uygulayanlara yaptırım gücü yüksek,
caydırıcı cezalar verilmemektedir. Bu durum daha birçok hekimin ve sağlık çalışanın şiddete uğramasına
ve can kayıplarıyla karşılaşılmasına neden olacaktır.
Artık yeter! Tek bir sağlık çalışanının bile şiddete uğramasına tahammülümüz yoktur. Sağlıkta şiddeti
önleyici yasal düzenleme bir an önce yapılmalıdır. Şiddeti körükleyen sağlık politikalarından
vazgeçilene, sağlıkta etkin bir şiddet yasası çıkana dek mücadelemiz artarak devam edecektir.

İzmir Sağlık Platformu

Exit mobile version