Site icon Bursa Tabip Odası

Salgın ortasında Aile Hekimliği

Aralık 2019 ‘da  Çin’ de ortaya çıkan COVID-19 enfeksiyonu 2020 Ocak ayı itibarıyla diğer ülkelere yayılmaya başladı ve 11 Mart 2020 tarihinde Sağlık Bakanlığı, Türkiye’de ilk  COVID-19 vakasının görüldüğünü açıkladı.

Dr. Ayşenur Aydoğan Yentürk

Türkiye ‘deki kamu ve özel sağlık kurumları COVID-19 şüphesiyle başvuran hastalara mart ayı itibarıyla  hizmet vermeye başlamıştı. COVID-19 testi yapılarak test sonucu pozitif saptanan ve evde takip-tedavi altına alınan hastalar ile COVID-19 testi negatif çıkan ancak 14 gün evde izolasyonda olması gereken hastalar, Aile Sağlığı Merkezi (ASM) bilgi sistemi üzerinden hekimlerine bildirilmeye başlandı. Aile hekimleri kendilerine bildirilen bu kişileri (sayılar günlük olarak değişebilmekte bazen 30-40 ‘ları geçebilmekteydi) her gün  telefonla arayıp, semptom ve genel durum sorgulaması yaparak aile hekimliği bilgi sistemine girişlerini yapmaktadır. Haftanın 7 günü  yapılan bu izlemlerde telefonla aranan kişilerin ateş, öksürük, nefes darlığı, baş ağrısı, kas ağrısı, ishal, tat ve koku kaybı gibi yakınmaları sorgulanmakta, şikâyeti olan hastalar gerek duyulması halinde 112’yi arayarak hastaneye gitmeleri konusunda bilgilendirilmektedir. (Bu yazı yazılırken COVID-19 hastası, temaslısı veya semptomlu negatif kişilerin evde izlemleri 1-4-7-14’üncü günler olacak şekilde yeniden düzenlenmiştir.)

Aile hekimlerine telefonla yaptıkları takiplerde kişilere ‘ gerektiği kadar ‘ istirahat raporu düzenlemek gibi görevler de yüklenmişlerdir. Salgın öncesinde zaten yoğun çalışan ASM ‘lerin iş yükleri COVID-19 salgınıyla birlikte üstesinden gelinemez hale gelmiştir. Hekimler COVID-19 hastalığıyla ilgili kendilerine bildirilen izlem listesi dışında herhangi bir veriye (ASM ‘nin hizmet bölgesindeki  aktif, iyileşen, temaslı, şüpheli veya hastanede yatarak tedavi gören hasta sayısı gibi ) ulaşamadıklarından çalıştıkları bölgenin COVID-19 hastalığı risk durumunu kesin olarak bilememektedir. Sağlık çalışanları bu belirsizlik içinde  hem kendi sağlıklarını hem de hizmet verdikleri nüfusun sağlığını korumaya çalışmaktadır .

Ayrıca İl Sağlık Müdürlüğü yakınması olan her hastanın, aile hekimince İlçe Sağlık Müdürlüğü’nün bulaşıcı hastalıklar birimine de bildiriminin yapılmasını istemektedir.

Aile Sağlığı Merkezlerinde hizmet sunumunda COVID-19 salgını nedeniyle karşılaşılan sorunların ve önerilerin bazıları şöyle sıralanabilir :

Bitirirken salgının uzun süreli olacağı ve buna göre uzun erimli plana ihtiyaç duyulacağını unutmamalıyız. Özellikle salgını izlemenin en iyi yolu pozitif vaka/test oranını arttırmaktan geçmektedir. Mutlaka başta sağlıkçılar olmak üzere risk gruplarına periyodik testler yapılmalıdır ve sonuçlar tüm şeffaflığıyla paylaşılmalıdır. Bu salgını ancak bütünlüğümüzü koruyarak, yerel sağlık aktörleri olan tabip odaları ve sağlık müdürlüklülerinin koordinasyonuyla aşabileceğimizi atlamamalıyız.

 

Dr. Ayşenur Aydoğan Yentürk

Exit mobile version