Site icon Bursa Tabip Odası

Sayıştay’ın Sağlık Bakanlığı 2021 Yılı Denetim Raporu Bilgi Notu

Sayıştay’ın Sağlık Bakanlığı Denetim Raporu yayımlandı. Raporun büyük bölümü önceki yıllarda olduğu gibi kamu-özel işbirliği modeliyle yaptırılan şehir hastanelerindeki usulsüzlüklere ayrıldı. Ancak ne yazık ki Sayıştay yine belirlediği usulsüzlüklerin mali boyutunu hesaplamaktan kaçındığı yani oluşan kamu zararını belirlemediği için “yargılamaya esas denetim raporu” hazırlanmadığı da görüldü.

Sağlık Bakanlığı’nın şehir hastanelerine yapılan ödemelerin belirlenen muhasebe kurallarına aykırı tuttuğu tespitler arasında olmakla birlikte, raporda toplam ödemeye dair de herhangi bir belirleme yer almıyor. Dolayısıyla şehir hastanelerine Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan rutin ödemelerin gizlenmesinin ötesinde, şirketlere hak edilmemiş, teslim edilmemiş, kötü yapılmış veya yapılmamış işler için de ödeme yapıldığı, bunların tespit edilmesine rağmen şirketlere ve ödemeyi yapanlara herhangi bir yaptırım uygulanmadığı da görülüyor.  

Sayıştay raporunda önceki yıllarda belirlenmiş ve son denetime kadar giderilmemiş usulsüzlükler de çizelge olarak verildi. Son rapordan öğrenilebilen usulsüzlükler arasında şehir hastaneleri mevzuatında “tıbbi destek hizmeti” olarak tanımlanarak şirketlere devredilen hizmetlerin de ayrıca “dışarıdan” alınması yer alıyor. Raporda, imzalanan sözleşmelerde “Laboratuvar Hizmetleri Kapsamında Aylık İstem Sayısı 200’ü Geçen Tetkiklerin Dış Laboratuvarda Çalışılmasına Devam Edilmesi” öngörüldüğü belirtiliyor. Ancak bu hükmün yasal dayanağına dair bir açıklamaya raporda da yer verilmiyor. Ancak sözleşmede esas hüküm “şirketin aylık istem sayısı 200 testin üzerinde olan tüm testleri Sağlık Tesisi bünyesinde kuracağı sistemlerle çalışacaktır. 200 testin altında olan testleri Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış, akredite bir laboratuvarda İdare Temsilcisinin onayını alarak çalıştırıp raporlayabilir” iken; sözleşmeye eklenen “Şirket özel testlerde kurulum maliyetinin yüksek olduğunu belirterek yukarıdaki test sayısından bağımsız olarak bu testlerin dış laboratuvarlarda çalışılmasını talep edebilir. Talebin idare temsilcisi tarafından onaylanması halinde testler dış laboratuvara gönderilebilir” istisnasının kötüye kullanıldığı da görülüyor. Rapora göre aylık istem sayısı 200’ün üzerine çıkan testler için şirketin istisna hükmüne dayanarak “kurulum maliyeti yüksek özel test” başvurusu yaptığı ve idare temsilcisinin de onayladığı anlaşılıyor.

Tespitlerin bir bölümü şöyle:

Yine şirketlere devredilen görüntüleme hizmetlerinde de şirketlerin taahhütlerine uymadıkları görülüyor.

Konya Karatay Şehir Hastanesi’nde;

Mersin Şehir Hastanesi’nde;

Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nde;

Görüntüleme hizmetlerinde şirketlerin rutin radyodiagnostik tetkiklerde 3 gün, radyoterapi için 15 gün içerisinde, acil hastaların tetkiklerini derhal yapacak cihaz parkuru ve personel planlaması yapmakla yükümlü kılınmıştır. Yerinde yapılan incelemelerde görüntüleme hizmetleri kapsamında, yoğunlukla nükleer tıpla ilgili olması gereken randevu verme sürelerinin aşıldığı belirlenmiş. Ancak şirketlere yaptırım uygulanmadığı da raporda belirtilmiştir. Yine raporda Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde tüp bebek için görevli şirket tarafından laboratuvar hizmeti sunulmamasına rağmen bu hizmete ilişkin garanti tutarlarının ödendiği de belirlendi.

Hizmet sunumunda belirlenen gecikmelere dair örnekler şöyle:

Yine yapılan incelemelerde laboratuvar ve görüntüleme hizmetlerine hizmet hata puanı hesaplanmadığı da kayda geçirildi.

Raporda önceki yıllarda belirlenen usulsüzlükler arasında sayılan, Bilkent Şehir Hastanesi’ni yapan şirketin, sözleşmesi feshedilen TİTCK-THSK inşaat alanından çıkmadığı, ipoteği kaldırmadığı da ve sorunun idare tarafından da giderilmediği görülmektedir. Dolayısıyla Hazine’ye ait olan ve üzerinde Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin müştemilatının bulunduğu taşınmaz ile Orman Bakanlığı’na taşınmaz üzerindeki ipotekleri kaldırmayan şirket aleyhine Sağlık Bakanlığı ve ilgili diğer bakanlıkların da herhangi bir işlem başlatmadığı belgelendi.

Kayseri Şehir Hastanesi’ne “teslim tarihi belirsizliği” iddiasıyla yapılan fazladan ödemelerin geri alınmasına dair başlatılan sürecin akamete uğradığı, tarafların “mutabakata vararak” tahkime gitmekten vazgeçtiği, ancak şirkete yapılan fazladan ödemenin geri alındığına dair belge bulunmadığı tespit edildi.   

Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nde sözleşmede belirlenenin üzerinde ticari alan kullanılmasına karşın idareye ödeme yapılmadığı, Başakşehir Çam ve Sakura, Ankara Bilkent Şehir Hastanesi, Mersin Şehir Hastanesi ve Konya Şehir Hastanesi için görevli şirket tarafından kullanılan mevcut ticari alanların, idare tarafından onaylanan uygulama projelerinde yer alan ticari alanlardan daha fazla olduğu ve bazı şehir hastanelerinde idare kullanımında olması gereken depoların ticari alan işleticileri tarafından kullanıldığı idare ile izleme ve değerlendirme danışmanlık hizmet alımı kapsamında müşavir firmalar tarafından tespit edilmesine karşın ödemelerin revize edilmediği ve şirketlere yaptırım uygulanmadığı belirlendi.

Türk Tabipleri Birliği Hukuk Bürosu

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi

Exit mobile version