Site icon Bursa Tabip Odası

Yerli aşıya karşı değiliz, bilimsel olmayana karşıyız!

Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, gazeteci Namık Göz’ün hazırlayıp sunduğu ve AS TV’de yayınlanan Gözlem Kulesi programına konuk oldu.

COVID-19 pandemisinin seyrini değerlendiren Türkkan, salgının tüm hızıyla devam ettiğini belirterek, Omicron varyantının bulaşıcılığının çok yüksek olduğunu, buna karşılık ölüm oranının düştüğünü belirtirken, yüksek vaka sayısının hastanelerde doluluk oranıyla ilgili risk yarattığını söyledi.

Yüksek vaka sayısının yeni varyantların ortaya çıkmasına sebep olabileceğini belirten Türkkan, bir an önce aşılamanın hızlanması gerektiğini söyledi. Okulların kapatılıp kapatılmaması gerektiği konusunda da değerlendirmelerde bulunan BTO Başkanı, pandeminin başından beri söyledikleri şeyin okulların en son kapatılması gereken yerler olduğu düşüncesini tekrar etti.

Kendileriyle halen veri paylaşılmadığını belirten Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, ayrıntılı verilerin açıklanmaması nedeniyle sağlıklı değerlendirme yapmakta zorlandıklarını vurguladı.

AŞI KARŞITLIĞI KARANLIK BİR KUYU GİBİ

Aşılar konusunda konuşan Türkkan, aşı karşıtlığını ‘karanlık kuyu’ olarak tanımlayarak, Sinovac olanlar toplu olarak ölecekler şeklinde yalan yanlış söylentilerin yayıldığını hatırlattı ve vatandaşların bilimsel olmayan sözlere inanmaması gerektiğinin altını çizdi. İnsanların bilime güvenmesinin önemine değinen Türkkan, aşıların kısır yaptığı iddiasıyla ilgili, “Aşı tam tersine kısırlığa engel oluyor. Bilimsel olmayan, kanıtlara dayanmayan açıklamalarda bulunan hekimlerle ilgili soruşturma başlatacağımızı duyurmuştuk. Bunun üzerine #haddinibilbursatabipodası etiketiyle bizi Twitter gündeminin ilk sırasına çıkardılar. Oysa ki söylediğimiz şey çok netti. Bilimsel dayanağı olmayan şeylerle insanları yanıltanları kastetmiştik sadece” diye konuştu.

Turkovac ile ilgili değerlendirmede de bulunan Türkkan, söz konusu aşı için yeterli veri bulunmadığı belirtti ve ekledi; “Bilimde net rakamlar olmalı. Net sayılar açıklanmalıydı. Ama şöyle bir algı yaratılıyor ki sanki biz yerli, ürettiğimiz aşıya karşıymışız gibi gösteriliyor. Biz geçmişte üretip dünyaya verdiğimiz aşılarla gurur duyuyoruz. Turkovac için yeterli bilgi paylaşılsa, araştırmalar bilime uygun yapılsa desteklemememiz için bir neden olmaz.”

800 bin kişi üzerinde yapılan bir araştırmanın sonuçlarından bahseden Doç. Dr. Türkkan, “Korona geçirenler mi daha kötü durumda yoksa aşı olanlar mı şeklinde bir araştırma ve korona geçirenler aşı olanlara göre 166 kat daha çok sıkıntı yaşıyor. Aşının iddia edilen yan etkilerinin, koronanın sebep olduğu olumsuzluklardan çok daha az” ifadelerini kullandı.

GENÇLER İNTİHAR ETMEYE BAŞLADI!

Hekimlerin haklarının istediğini de hatırlatan Türkkan, “Pandeminin başında 3 gün alkışlandık. Hakkınızı ödeyemeyiz dediler ve ödemediler! Halkımızın bizim aldığımızı zannettiği rakamları doktorlar almıyor. Döner sermayelerinin büyük bir bölümü ödenemiyor zaten. Bir de diğer meslek dallarıyla saat bazında değerlendirdiğinizde aslında hekimlerin, sağlık çalışanlarının aldığı ücret çok düşük. Biz sadece hakkımızı istiyoruz. Her yıl binden fazla genç hekim yurtdışına çıkmanın yollarını arıyor. Genç meslektaşlarımız bizlerden yurtdışına gitmek için referans mektubu istiyor, odamızdan belge istiyor” dedi.

“Yurtdışına gidip daha iyi bir hayat kurmak isteyen gençlerimiz var. Ülkemizde intihar eden gençler var. Gençler arasında hayattan hoşnutsuzluk ve hayatı terketmek bir seçenek hale gelmeye başladı” diye konuşan Alpaslan Türkkan, ülkenin genel durumunun iyileştirilmesi gerektiğini, gençlerin geleceğe yönelik umutlarının artırılması yönünde adımlar atılması gerektiğini söyledi.

Sağlıkta şiddet konusuna da değinen Türkkan, geçtiğimiz günlerde bir sokak röportajında en büyük zenginliğin doktorları dövebilmek olduğunu söyleyen vatandaşların olduğu bir toplumla karşı karşıya olduklarını söyledi. Türkkan, bunun önüne geçilebilmesi için gerekli yasal düzenlemelerin bir an önec yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.

Exit mobile version