Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde (DOSAB) kurulmak istenen Kömürlü Termik Santral Projesi’ne Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen “ÇED Olumlu” raporunun iptali için açılan davanın duruşması Ataevler Adliyesi’nde yapıldı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın DOSAB Kömürlü Termik Santral’e verdiği ÇED Raporu 2. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilirken, yenilenen ÇED raporuyla ilgili açılan ikinci davanın duruşması Ataevler Adliyesi’nde yapıldı. Mahkeme heyetine, yaklaşık 6 saat süren duruşmaya katılan her meslek disiplininden bir temsilci, kendi alanında sunum yaptı. Bursa Tabip Odası adına Avukat Nilgün Berk, Uludağ Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nihat Sapan, santralin halk sağlığı üzerine etkileriyle ilgili sunum yaparken, Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Ali Uluşahin, Mimarlar Odası Bursa Şubesi, Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi, DOĞADER ve davaya müdahil diğer meslek odaları, daha önce bilirkişi incelemesine gerek duymayan mahkeme heyetine termik santrallerin etkileriyle ilgili hazırladıkları raporları sundu. ÇED raporu, İdare Mahkemesi’ndeki kararda yer alan eksikliklere göre yeniden hazırlanırken, Bursa Barosu Çevre Komisyonu Başkanı Avukat Eralp Atabek, yenilenen raporun kendi içinde tutarsızlıklar yaşadığını belirterek, mahkemeden bilirkişi incelemesi talep etti. Atabek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Meteorolojik değerlendirmeler, halk sağlığına etkileri konusunda uzman görüşü alınmamıştır. Ulaşım konusu tartışılabilecek noktaya hiç gelmemiştir bile. Bu alanlarda özellikle halk sağlığı konusu kaçınılan bir karar olarak, termik santrallerin zaten zararları varmış şekilde yorumlandığı da ortada. Davalı firma 103 aktif bacanın olduğunu, bu 103 aktif bacanın kapatılarak termik santralde çok iyi süzülmüş, hemen hemen olumsuz etkisi hiç olmayan bir tesis oluşturacağını iddia ediyor. Bu 103 bacanın 100’ü doğalgazla çalışan sistemlerin, üçü de kömürlü sistemin bacasıdır. Şimdi ise 100 aktif bacanın ürettiği buharın kömürlü termik santralle karşılanmasından söz ediliyor. Bakanlık savunmasında aktif 103 bacanın bu santral çalışmaya başladıktan sonra kapatılacağını savunmuştur. Ancak bu olanaksız, çünkü 365 gün 24 saat enerji üretemeyeceklerini zaten söylemiş durumlar kendi raporlarında. Sadece saat üzerinden yapacağımız bir hesaplamayla göreceğiniz gibi yaklaşık 24 gün bakım, onarım sebepleriyle sistemin çalışamayacağını söylemiş durumdalar. Bu 24 günlük sürede bütün DOSAB bakım onarıma mı girecek? Dava konusu yatırım entegre bir yatırımdır. Yalnızca termik santrali kurmayla sistemin çalışmayacağı ortadadır. Bu kapsamda parçacıl bir anlayışla ÇED sürecine gidilmektedir. Kapatılmayacak bacaları kontrol edemeyecekleri gibi diğer alanlardaki eksikliklerin ne olduğuyla ilgili bir çözüm de bulamamışlardır. Bununla birlikte halkın katılımı toplantısı yapmadıklarını ısrarla belirtiyoruz. Halkın katılımı toplantısından da beklentide bulunmamayı öğrendik. İş alanlarıyla zaten geçmişi kaçak olan bir organize sanayi bölgesi daha sonradan yasalaşma sürecine girmiş. Yasallaşma sürecinde bazı kriterlere uyumda zorluk çekiyorlar. Dip dibe bir yaşantı söz konusuyken, burada bir termik santral kurmak hatta böyle bir organize sanayi bölgesi oluşturmak, şehir için yaşanmazlığı oluşturuyor. Termik santrallerin canlı sağlığına etkileri bilimsel olarak da ortadadır.”
