Kanunla getirilen emirlerin, etik yükümlülüklere aykırı olması nedeniyle yerine getirilmemesinden veya tam aksi durumdan kaynaklanan çatışmalara daha aşinayız. Dünya Tabipleri Birliği’nin kuruluşu da bu durumlarda etiğin ağırlığının korunması amacıyla açıklanabilir.
İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan hukuk düzeni çok yönlü olarak aşınmaktadır. Bu aşınma insan haklarının süreğen olarak askıya alınması ile eş zamanlı olarak hak mefhumunun anlamındaki dönüşümde de görülmektedir. Hak nedir, yükümlülük nedir, haklardan yararlananların aynı zamanda sorumluluk altında olması ne demektir? Bu tartışmanın sosyal medya gibi görece yeni araçların da etkisiyle sosyal haklardan ziyade düşünce ve ifade özgürlüğü alanında yoğunlaştığı görülmektedir.
Devletlerin sadece zor kullanma yetkisini değil çatışmaların çözümünü de yargı eliyle tekelinde tutması özellikle etik yükümlülüklerin ihlalinde yeniden tartışılması gereken sorunlar yaratmaktadır.
Etik yükümlülük, ifade özgürlüğünün muhtevasında bir sınır yaratır mı?
Meslek sahipleri, meslek sahibi olmayanlara kıyasla düşüncelerini ifade ederken daha büyük bir baskı altında mıdır? Veya etik yükümlülük “baskı” olarak tanımlanabilir mi?
İletişim kanallarını ve hızın artışı etik yükümlülüğü yük haline getirir mi? Yada bu “yük” aslında rekabeti mi sınırlandırıyor?
Etik yükümlülüklerin ihlali nedeniyle yetkili kurullarca verilen yaptırım kararlarına karşı açılan davalarda yargı (hakim) nerede durmalıdır?
Bu sorulara yanıtlar arayacağımız, meslek etikleri ile hukukun ilişkisini çok yönlü olarak tartışacağımız toplantıya katkı sunmanız dileğiyle…
Konuşmacılar:
Hukuk ve Etik İkileminde Değerlendirme Sorunu – Prof. Dr. Harun Tepe
Hekimlerin İfade Özgürlüğü ve Meslek Örgütünün Yükümlülüğü – Prof. Dr. Murat Civaner
Kolaylaştırıcı:
Av. L. Verda Ersoy
Tarih: 1 Şubat 2025 Cumartesi 14.00
Yer: Türk Tabipleri Birliği
TTB Sosyal Medya Kanallarından Canlı
